Haber

AB Yüksek Temsilcisi Borrell Türk gazetecilerle görüştü

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’de meydana gelen depremlerden dolayı üzüntülerini dile getirerek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile temas halinde olduklarını ve AB ülkeleri olarak ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. onları desteklemek için.

Brüksel’de Türk gazetecilerle bir toplantıya gelen Borrell, başta AB-Türkiye ilişkileri olmak üzere bazı konularda değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’de meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenler için taziyelerini dile getiren Borrell, “Depremden dolayı çok üzgünüm. Büyük bir trajedi. Arkadaşım (Dışişleri Bakanı) Mevlüt Çavuşoğlu ile temas halindeyim. elimizden geldiğince kurtarma ekipleri ve tıbbi malzeme gönderiyoruz. Tüm üye ülkeler harekete geçiyor.” geçti.” dedi.

İkili ilişkileri değerlendirirken Türkiye’yi “AB’nin kilit ortağı” olarak nitelendiren Borrell, 3 yıl önce göreve geldiğinde ilişkilerin çok daha gergin olduğunu ancak şimdi sakin olduğunu belirtti.

Borrell, AB’nin Türkiye ile ilişkilerinde, “İsveç ve Finlandiya’nın olası NATO üyeliği, Türkiye’deki Suriyelilerin desteklenmesine ilişkin göç anlaşması, Türkiye’nin Suriye’deki olası askeri harekatı, Türkiye ile Esad rejimi arasındaki olası normalleşme, Türkiye -Rusya ilişkileri söz konusu, bunu kaynak olarak görüyorlar” dedi.

Türkiye’nin AB yolunda son yıllarda bazı olumsuz gelişmeler olduğunu savunan Borrell, “Türkiye ile ilişkilerimiz eskisinden daha önemli ve hassas hale geliyor.” söz konusu.

İlişkileri geliştirmeye çalıştığını vurgulayan Borrell, şöyle devam etti:

“Zorlukları aşmak, yanlış anlamaları önlemek ve sorunlara çözüm aramak için her şeye rağmen Türkiye ile iyi ilişkiler sürdürmek zorundayız. Kendimi Türkiye ile ilişkilerin tırmanmaması için çok zaman ve enerji harcayan biri olarak görüyorum. İlişkilerimiz karmaşık ve bazen zor. Onu geliştirmek için çalışmalıyız.”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz, Libya, Kafkasya ve Ukrayna gibi karmaşık bir bölgenin merkezinde olduğunu hatırlatan Borrell, Türkiye’nin değerli bir aktör olduğunu ve son olarak Karadeniz tahıl anlaşmasında kritik rol oynadığını söyledi.

AB’den Rusya’ya yaptırım

Borrell, Türkiye’nin AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılmadığını ve Türk makamlarının yaptırımların delinmesine karşı AB ile birlikte çalışmaktan yana olumlu sinyaller verdiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye’yi yaptırımları delmekle suçlamıyorum. Bunu Mevlüt Çavuşoğlu ile konuştuk. Türkiye’nin Avrupa ve Rusya ile dış ticaretine ilişkin verileri paylaştık. Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret çok arttı. Hem artan enerji fiyatları hem de Türkiye’nin artan petrol fiyatları sayesinde. Avrupa’dan Türkiye’ye ihracat da arttı ama diğer ülkeler gibi yüzde 300 artış yok. Veriler çok daha düşük bir artış gösteriyor.”

Borrell, ABD gibi davranmadıklarını, yaptırımlara uymayan kimseye yasak uygulamadıklarını ve bunu adil bulmadıklarını ifade etti. dedi.

İsveç’in NATO üyeliği

Türkiye’nin AB’nin Yapılandırılmış Daimi İşbirliği (PESCO) projelerine katılımı sorulduğunda Borrell, Türkiye’nin bir askeri nakliye projesine katılmak istediğini söyledi.

AB içinde kararların oy birliği ile alındığını hatırlatan Borrell, Yunanistan veya GKRY gibi üyeler karşı çıkarsa yapacakları bir şey olmadığını vurguladı.

Borrell, İsveç’in NATO üyelik başvurusuyla ilgili olarak, “İsveç’in üyeliği bu nedenle NATO ve Türkiye için iyi olacak. İsveç ile Türkiye arasında İsveç’in üyeliğini engelleyecek bir anlayış eksikliği çok üzücü olur. Umarım zorluklar giderilir. Yardım edebildiysem çok memnun olurum ama bu çifte bahis.” söz konusu.

“Suriye ile normalleşme rejim üzerindeki baskının hafifletilmesi anlamına gelecektir”

Türkiye ile Suriye rejimi arasındaki olası normalleşmenin AB’yi neden endişelendirdiği sorusuna Borrell, “Bizim için Esad rejimi ile ilişkileri normalleştirmenin zamanı değil. Esad rejiminin normalleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Normalleşme, rejim üzerindeki baskının hafifletilmesi anlamına gelecek.” bakış açısını getirdi.

Borrell, normalleşmenin istikrara katkı sağlamayacağını ve Suriyelilerin komşu ülkelerden evlerine dönmesini engelleyeceğini savundu. Suriye’deki krizin askeri değil diplomatik yollarla çözümlenebileceğini belirten Borrell, Türkiye’nin güvenlik kaygılarının askeri değil diplomatik olarak ele alınması gerektiği görüşünü dile getirdi.

Göç konusunda yeni bir açıklamaya ihtiyaç görmüyor

Göçe ilişkin 2016 AB-Türkiye Bildirisi’nin revizyonuna ilişkin görüşü sorulan Borrell, görev süresi boyunca zamanının çoğunu Türkiye ile özellikle Suriyelilere destek konusunda görüşme ve toplantılara ayırdığını açıkladı.

Artık bu bahise eskisi kadar zaman ayırmadığını belirten Borrell, şunları söyledi:

“Başlangıçta büyük bir sorundu. 2016’daki ilk açıklamanın ardından yaşananları düşünürsek yeni bir açıklama için çok çalıştık. Mali takviyemizi gözden geçirmek için çalıştık. Mali tabanımız arttı. Bir önceki 6 milyar Euro’luk anlaşmanın ötesinde Anlaşma kapsamında şu anda Suriyelilere yaptığımız yardımın 9 olduğunu, “5 milyar avroya yakın. Yeni bir beyana gerek kalmadan mali tabanın yükseltilmesi, yeni bir beyana ihtiyaç üzerindeki baskıyı hafifletmiştir. Şu anda benim için istikrarlı bir durum var.”

Türkiye’de seçimler

Borrell, Türkiye’de yapılacak seçimlerin Türkiye-AB ilişkilerini etkileyip etkilemeyeceği sorusuna, kendileri için en önemli konunun seçimlerin özgür ve adil bir şekilde yapılması olduğunu belirtti.

Seçimle ilgili iç karışıklıklara girmek istemiyoruz” dedi. Borrell, tüm siyasi partilerin seçimlere özgürce katılması ve siyasi partilerin meşru faaliyetleri temelinde seçim süreçlerine ilişkin temel ilkelerin uygulanması çağrısında bulunduklarını belirtti.

Borrell, “Türk milleti iktidarda kim olursa olsun Türkiye ile çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu